15 Haziran 2014 Pazar

THE ILLUSIONIST


   Uzun uzun verdiğim aralardan sonra yeniden merhaba :)  Bu sıralar yapmak zorunda olduklarımdan dolayı yapmak istediklerime vakit ayıramıyorum ! Bunlara film izlemek de dahil. Oturup da beni saran, güzel vakit geçirmemi sağlayan bir film izlemeyeli o kadar olmuştu ki. Ben de arkadaşımın önerisi olan bu filmi izleyip film özlemimi gidermiş oldum. Merak edenler için detaylar burada :)





"Film farklı dünyalardan gelen insanların arasında doğan bir aşkın, kolaylıkla onaylanmaması ile başlıyor. Sophia aristokrat bir ailenin kızı olarak, marangoz bir ailenin oğlu olan Eisenheim’a aşık olur. Üstelik aşkı karşılıklıdır. Bu ikili, birbirlerine hissettiklerinden ötürü tepki alırlar. Öyle ki aşkına yasak bile getirilen Eisenheim, ülkeyi terk eder. Dünyayı dolaşacaktır. Aradan on beş yıl geçtikten sonra ülkesine bir illüzyonist olarak geri döner. Bu sırada Sophia, nişanlanmak üzeredir. Onca zaman sonra yeniden karşı karşıya gelen aşıkların hisleri yeniden alevlenir. Bu durumu hisseden Sophia’nın nişanlısı Prens Leopold ile Eisenheim hesapta olmayan bir mücadeleye girmek zorunda kalacaklardır."

Filmin özeti kısaca böyle, ben filmin Viyana'da geçen atmosferini, kostümlerini, görselliğini severek izledim. Zaten görseli güzel filmler benim için her zaman bir adım önde olmuştur. Ama tüm bunlardan ziyade ben filmi en çok sonunda sevdim. Sonunu tahmin etmediğim, beni şaşırtan filmlere bayılıyorum !

Bu film için de güzel ama daha ilginç olabilirdi derken sonuyla beni yakalamayı başardı :) 








Pazar gecesi için sizi sıkmadan güzel vakit geçirmenizi sağlayacak, biraz da şaşırtacak bu filmi önerebilirim. Uzun aralar vermeden tekrar buluşabilmek için de burada söz vereyim ! :)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder