30 Aralık 2013 Pazartesi

THE CURIOUS CASE OF BENJAMIN BUTTON



   Size de oluyor mu bilmem ama benim bazen eve adım atmak istemediğim günler oluyor. Bu aralar da tam olarak öyleyim, eve girmek istemiyorum girsem de 2 3 saat durup tekrar çıkıyorum. Tabi bunda İstanbul güneşinin bize pek cömert davranması da etkili :) Aralık ayında böyle güzel bir güneş görünce insan eve girmek istemiyor. Böyle olunca da uzun zamandır oturup da güzel bir film izlemediğimi farkettim, sonunda evde oturabildiğim bir akşamı da bu güzel filmle değerlendirmek istedim.

     Bazı filmler vardır ilk izleyişte değil de ikinci izleyişte anlaşılır, tadına varılır. İlk izlediğimde sadece filmdeki olay açısından bakıp hiç derin düşünmemiştim fakat birkaç yıl sonra yeniden izledim ve filmin temelinde yatan, verilmek istenen düşünceyi daha iyi gördüm ve etkilendim.

    Bu filmi muhtemelen duymuşsunuzdur, malum içinde Brad Pitt geçen filmler pek popüler :) Ben de eskiden izlediğim bu filmi yeniden izleyerek, değişik olguları sorgulayarak ve oldukça etkilenerek sizlere de bu filmi yeniden hatırlatmak istedim.





      F.Scott Fitzgerald'ın yazdığı kısa öyküden uyarlanan 2008 yapımı olan Benjamin Button'ın tuhaf hikayesi, hayatını tersten yaşayan bir adamın hikayesini anlatıyor. Birinci Dünya Savaşı sırasında saatçilik yapan kör bir adam oğlunu savaş esnasında kaybeder ve kaybedilenlerin geri kazanılmasını hayal ederek ters işleyen bir saat ortaya çıkarır. Ancak saat bir mucize yaratır ve savaşın bittiği gün bir bebek dünyaya gelir. İşte bu bebek yaşlı doğan Benjamin Button'dır.  Yaşlı doğar ve yıllar geçtikçe gençleşerek bebekliğe kadar yaşar.



      Filmin genel konusu böyle, çok fazla ayrıntıya girmeyi sevmiyorum film önerilerinde, tadı kaçmasın :) İnsan filmi izlerken ölümü, yaşlılığı, gençliği, hiçbir şeyin kalıcı olmadığını sorguluyor.



   Bu filme kadar Cate Blanchett'e karşı nörtdüm fakat filmi izlerken zarifliğine hayran kalıyor insan, özellikle dans sahnelerinde hayran kaldım bu güzel kadına.

     Filmin süresi biraz uzun fakat benim için sıkıntı yaratmadı, malum kışın akşamlar da pek bir uzun zaten :) Özellikle filmin ikinci yarısı daha da keyifliydi. Önünüzde geçirilecek boş bir akşam varsa, özgün senaryolardan hoşlanıyorsanız, değişik bir film izlesem diyorsanız tavsiyedir.   IMDB: 7.8

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder